Üçüncü bir gözüm varmışcasına yaşadığımı hissediyorum. Bir fener gibi yoluma ışık tutan, daha zamanı gelmeden ne olacağını bilebilen.. Bazen önümde, bazen arkamda.. Sanki bir melek; omzumda.. “Allah’ım bana bir yol göster” diye haykırdığım en zor anımda; karşımda..
Bazen bir rüya görürsün; gerçek gibi kanlı canlıdır. Sonra zamanı gelince yaşarsın rüyanda gördüklerini. Başlarda şaşırtıcıdır bu durum, şaşırarak anlatırsın; ben bu olayı rüyamda görmüştüm diye. Ya da rüyandan sonra dostlarına ” bakın böyle böyle olacak” diye anlatırsın, kimse inanmayabilir fakat gün gelir gerçek olur.. Ya da rüyanda görmezsin de içinden bir yerlerden öyle olduğunu bilirsin, hissedersin; eğer duyabiliyorsan o sesi dinlemen lazım, o senin içinden bildiğin her zaman doğrudur..
Otuz sene sonra anlıyorum ki; önceleri ürküten altıncı his aslında bir nevi yetenek, güzel paketlenmiş bir hediye.. Ne mutlu bana ki bir göze daha sahibim.