İyi ki doğdun oğlum

Sevgili oğlum Can,
Bugün 3 yaşını doldurdun. İçi de dışı da çok güzel bir çocuk oldun.
İlk iki yaşına göre bu yaşın “bana göre” biraz daha zorlu geçmiş olabilir, kolay değil “terrible two” dönemini atlattık hep birlikte. Sokaklarda kendini yere atmalar mı dersin, inatlaşmalar, ağlamalar mı dersin.. ama bir yandan da beklediğim kadar uzun sürmedi bu dönem; daha da bilinçlendiğin, böyle sevgi dolu ve paylaşımcı bir çocuk olarak bizimle hep sevgini paylaştığın şakalarla dolu bir sene oldu. Çok şakacısın 😉
 Bu doğumgününü Palamutbükünde kutladık, sen hep denizdeydin, çok seviyorsun yüzmeyi. Sahilde bir bebek gördük “anne ben ona birşeyler öğretebilirim” dedin. “Ne mesela?” Diye sordum, “taş atmayı mesela. Bilmiyordur bence, daha bebek” dedin. Böyle de güzel yüreklisin.
Benim gözümden başka bu yaşındaki Can neler sever?
Yemeyi seversin. Allah iştahını ve antin kuntin de dahil her şeyi yiyen yapını daim etsin yavrum. Sabahları uyanır uyanmaz “anne ben şimdi ne yiyeceğim?” diye sorarsın. Meyve saatini, öğle yemeğini, akşam yemeğini hepsini çok seversin maşallah. Hem de öyle sağlıksız şeyler değil, doyasıya meyve doyasıya sebze yersin. Anneannenin yaptığı köy peynirini, köy yoğurdunu çok seversin. Bamya, dolma, barbunya, nohut, hatta keçiboynuzu bile yersin sen. Bu tatilde o kadar çok incir yedik ki senle, yediğimiz incirlerden midemiz bozulmadıysa daha da birşey olmaz 🙂
Sonra sen müziği çok seversin. Hem dinlemeyi, hem çalmayı, hem de söylemeyi seversin. Anneannenlere gidince yaptığın ilk şey dayının gitarı yerinde mi diye bakıp onunla oynamaktır 🙂 Bir de kendin melodiler söylersin, konuşmaları şarkı gibi söyler değişik şarkılar yaparsın. Kapıya vura vura tempo tutar, vurmalı çalgı gibi her sesten bir melodi çıkartırsın.
Gezmeyi, tatile gitmeyi, koşmayı, dolaşmayı, scooter binmeyi, kırmızı bisikletinle dolaşmayı seversin.
Kedin Yogoyu ve diğer tüm hayvanları seversin.
Kitapları seversin. Her akşam uyumadan o gün seçtiğin iki kitabı okuruz sonrasında uyursun.
Oyun hamuruyla oynamayı, kek/kurabiye yapmayı, kumdan kale yapmayı, sarı kır çiçekleri toplamayı, su birikintisinde zıplamayı sonra ayağının çıkardığı izi takip etmeyi, akşam yolda yürürken gölgeni büyütmeyi çok seversin.
Biz seni çok severiz yavrum. Sen de bizi çok seversin. Belli de edersin sevgini, her gün muhakkak söylersin, sarılırsın.
Bana ve babana yeni yaptığın bir şeyi anlatarak yazımı noktalayacağım. “Anne/baba seni çok seviyorum” diyerek yanaktan öptükten sonra diğer yanağımızı öpüyorsun sonra hızlıca ilk öptüğün yanağı. Döngü şeklinde bunu başımız dönene kadar yapıyorsun.
Çok tatlısın, balsın sen bal