2018 yılında Agile Koç pozisyonuna geçerken profesyonel koçlukla tanıştım ve bu deneyimin hayatımdaki etkisini gördükten sonra 2020 yılında Adler Koçluk Okulu’na başlayarak koçluk yolculuğuma adım attım. Koçluk, “olmak” değil bir yolculuk ve bu yolculukta olmaktan mutluyum. Hem kişisel gelişimimde hem de profesyonel hayatımda koçluğun çok yönlü katkılarını deneyimliyorum. Şu anda Garanti BBVA Teknoloji’de Agile Koç olarak çalışıyor, aynı zamanda bankanın gönüllü iç koçları arasında yer alıyorum. Koçluk, Agile Koçluk pratiğime ve bakış açıma derinlik katiyor.
13-14 Mayıs 2025 tarihlerinde bankamız iç koçlarını ICF’in her yıl düzenlediği “Uluslararası Koçluk Haftası” etkinliklerine davet etti. 13 Mayıs’ta yüz yüze gerçekleştirilen etkinlikte katıldığım oturumlardan aklımda kalanları paylaşmak istiyorum.
Beyza Erdem Balcı, ICF Türkiye Yönetimi Kurulu Başkanı: Açılış konuşmasında Alice Harikalar Diyarında masalını koçluk ilişkisine benzeterek koçlukta tanıdık diye bir şey var mı diye sordu. “Zamanın peşinden mi koşuyorsunuz yoksa onunla mı akıyorsunuz?
Sadeleşerek, küçülerek, egoyu bırakarak kapıdan geçmek mümkün mü?”
Koçluk bakış açısından en çarpıcı vurgu, egoyu bırakmanın ve sadeleşmenin hem bireysel gelişimde hem de danışanla temas kurmada anahtar olduğudur.
Agile koç açısından ise, karmaşık organizasyonlarda zamanla akabilmek, direnç yerine akışa liderlik etmeyi getirir.
Tamer Levent, Oyuncu, Yönetmen, Yazar: Semptomları çözmeye odaklanmak yerine bütüncül bakmanın önemini, multidisipliner düşünceyi vurguladı. İyi-güzel-doğru ve sonrasında değişen haliyle etik-estetik-adalet kavramından bahsetti.
“Sanat, tıpkı insan vücudu gibi yaşamı düşünmek, algılamaktır. Karşınızdaki insana koçluk ile sanat yolculuğunda olduğunu söylerseniz bu ona anahtardır.”
Koç olarak danışana bütünsel yaklaşmak, onun içsel sanatını fark ettirmek güçlü bir dönüşüm başlatır.
Agile koç olarak sistemin yalnızca semptomlarına değil, yapısal desenlerine odaklanmak dönüşümde kalıcılığı sağlar.
Akan Abdula, Sonuçlar Çağı:
İnsanın metalaştırılacağından ve dijital oligarklar tarafından kullanılacağından bahsetti. Liderliğin önümüze başka bir değer setiyle gelmeye başladığından ve koçluğun bu süreçte her zamankinden daha önemli olacağından bahsetti. Bize empoze edilen yeni simülasyonlara nasıl tepki vereceğimiz yerimizi belirleyecek dedi.
Bir kişinin en verimli yaşının artık 50 civarı olduğundan bahsetti.
Profesyonel koç açısından bu vurgu, bireyin dijitalleşme karşısındaki duruşunu netleştirmesi için kendini tanımasının kritik olduğudur.
Agile koç olarak, liderlerin yeni değer setlerini anlaması ve ekiplerine bu farkındalıkla yön vermesi geleceğe hazırlık sağlar.
Prof. Dr. Henna Nita Scherler, Gestalt Psikoterapisti:
“Bir yetişkin olarak, etrafımdaki kişilerin beni kapsamasını beklemek doğal değil. Uyaranın kendisi ile değil, ona atfettiğim anlam ile temas ediyorum. Bu ne demek? Kendimi, kendi kurguladığım hikayeme hapis tutuyorum demek. İşlevsel mi? Değil. Değişmesi lazım.
Zihin her an sonsuz olasılıkla model geliştirme kapasitesine sahiptir. Bu model, geliştirebileceği modellerden sadece bir tanesi.
Peki ben modelin değişmesi gerektiğini nasıl anlayacağım? Zorlanınca anlayacağım. Zorlanmak bir değişim çağrısıdır.
İhtiyacım ne? İnsan olarak hayatın barındırdığı tüm kutupları kapsayarak onlarla temas edebilmek.
Ben olmasam da yaşam var. Olmam yaşama nasıl fayda sağlayacak?
Bağlantıda olduğum yaşam ağacındaki mevcut ağların ortaya çıkmasını sağlayarak…
Diğeriyle ilişkim, kendimle ilişkim yansımasıdır. Danışanla birlikteyken insan olmak değerli.
Sonrasında ne yaptım, neye göre yaptım diye düşünebilirsiniz.”
Profesyonel koç olarak, kişinin zorlandığı anları gelişim fırsatına çevirmesi için bu anlara şefkatle bakması dönüşüm için kritiktir.
Agile koç açısından zorlanmalar, ekiplerin büyüme ve çeviklik kapasitesini ortaya çıkaran doğal eşiklerdir.
Uzm. Psk. Leyla Varan Sartore: Transaksiyonel analizden bahsetti.
Siz karşınızdakini çocuk olarak görürseniz, karşınızdaki siz oluyorsunuz ve zor anlarda ebeveyninizin size çocukken davrandığı gibi davranabiliyorsunuz.
“Önemli olan ne yaptığınız değil. Hangi ego durumundan yaptığınız ve çocuk ya da ebeveyn ego durumunda bulunma sürenizi kısaltmanız.”
Koç olarak hangi ego durumundan hareket ettiğimizi fark etmek, danışanla güvenli bir ilişki kurmanın ön koşuludur.
Agile koç olarak, ekiplerle olan etkileşimimizde ‘yetişkin’ ego durumunda kalmak psikolojik güvenliği güçlendirir.
Ercüment Büyüksener – Benliğin Yankısı: Dijital İkizlerle Geleceğe Konuşmak:
Ercüment Bey dijital ikizi ile sahneye çıktı, onun da sesini duyduk ve soruları yanıtladı.
“Değişim ve dönüşüm insandan başlıyor. Teknoloji yerimize değil yanımıza gelecek.
Psikolojik Liderlik > Yapay Zeka”
Koçlukta en güçlü dönüşüm teknolojide değil, bireyin içsel liderliğinde başlar.
Agile koç olarak, teknolojiyi araç olarak gören, insani kapasiteyi merkeze alan liderliği teşvik etmeliyiz.
Dilek Yıldırım – Koçlukla İlham:
“Supervizyon koçun kendisine bakması ve hakikati görmesidir.
Supervizyon şefkatle senin nasıl biri olduğunu da görür.”
Koç için süpervizyon, kör noktaları görmek ve sürekli gelişimi sürdürebilmek adına vazgeçilmez bir aynadır.
Agile koç için de içgörü kazanmak ve yansıtıcı pratiklerle ilerlemek sürdürülebilir etki yaratır.
Aykut Erçetin – Futbolda Koçluk:
Futbolda koçun misyonu güçlendirilmiş kişilik oluşturmak.
Dış provokasyonlara daha az odaklı olmak ve odağını dışarıdan kendine yöneltmek olduğunu belirtti.
Koçluğun fiziksel performans (varım), mental güç (hazırım) ve gelişmiş kişilik (oldum) açısından destekleyici olduğunu belirtti.
Bir yüzücü annesi olarak ben de koçluğun yüzmede de çok fayda yaratacağını gözlemliyorum, düşüncelerimi destekleyen bir sunum oldu.
Koçlukta amaç, bireyin ‘hazırım’ ve ‘oldum’ demesini sağlayacak öz kaynaklarıyla temas etmesine eşlik etmektir.
Agile koç olarak, ekiplerin dışsal tetikleyiciler yerine içsel güdülerle harekete geçmesini sağlamak çeviklikte derinlik kazandırır.